Yaşamsal Organ Karaciğer
Karaciğer karın sağ üst kadranda, diafram altında yer alan ve göğüs kafesinin alt bölümü tarafından korunan vücudun en büyük katı organıdır. Erişkindeki ağırlığı 1500 gr civarıdır. Yaşamın devamı için mutlak gerekli olan karaciğerin vücutta önemli fonksiyonları vardır. Toksik maddelerin yıkılarak vücuttan uzaklaştırılması (detoksifikasyon), protein sentezi, yaşamsal pek çok biyokimyasal maddenin üretilmesi ve biyokimyasal reaksiyonların düzenlenmesi karaciğer sayesinde olur.
Peki herşey yolundayken varlığından haberdar bile olmadığımız karaciğerimiz neden hastalanır ve karaciğer sağlığını koruma yoları nelerdir?
Karaciğer hastalıkları geniş bir yelpaze içinde ele alınabilir.
- Viral hepatitler (A, B ve C hepatiti) karaciğere özgü virüs infeksiyonlarıdır ve akut veya kronik karaciğer hastalıklarına yol açabilirler.
- Safra yolları hastalıklarına ikincil karaciğer hastalıkları oluşabilir.
- Yoğun alkol tüketimi akut veya kronik karaciğer hastalığı nedenidir.
- Bazı ilaçların kontrolsüz kullanımı, bitkisel ürünler, sanayide kullanılan bazı kimyasal maddelere maruz kalma karaciğer için ölümle dahi sonuçlanabilen toksik etkiler oluşturabilir.
- Çağımızda artan obezite, hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme karaciğer yağlanmasına ve yıllar içinde buna bağlı karaciğer fonksiyonlarında bozulmaya neden olabilir.
- Otoimmun diye isimlendirdiğimiz karaciğer hastalıkları bağışıklık sistemi ile ilgili ve vücudun kendi dokularına reaksiyonu sonucu (Otoimmun hepatit ve primer biliyer siroz bu gruptadır) ortaya çıkar .
- Bazı genetik hastalıklara bağlı karaciğer hastalıkları oluşabilir. (Wilson hastalığı, hemokromatoz, alfa-1 antitripsin eksikliği gibi)
- Karaciğerin damar sistemini ve dolaşımını olumsuz yönde etkileyen lokal veya sistemik hastalıklara bağlı karaciğer hastalıkları görülebilir.
Kontrolsüz ilaç kullanımına dikkat !
Pekçok ilaç ve bitkisel ürün potansiyel olarak hepatotoksiktir. Doktor önerisi olmaksızın kontrolsüz alınan ilaç, vitamin ve bitkisel ürünlere bağlı olarak toksik hepatit tablosu ve bazen karaciğer nakli gerektirebilecek ciddi karaciğer yetersizliği vakaları nadir değildir. Özellikle ağrı kesici ve anti-romatizmal ilaçlar, antibiyotikler, bitkisel ürünlerle zenginleştirilmiş vitamin preparatları reçetesiz ve kolay ulaşılabilmeleri ve hastalar tarafından rastgele kullanılmalarından dolayı önemli bir neden olabilirler. Yine aktarlarda satılan bitkiler veya marketlerde sunulan bitkisel içerikli ürünlerin karaciğer için toksik etkileri olabilir. Doktor önerisi olmaksızın kullanımlarından kaçınmak gereklidir.
Sağlıklı beslenme ve yeterli fiziksel aktivite
Besin öğelerini dengeli biçimde içeren sağlıklı bir beslenme, yeterli fizik aktivite ve kilo kontrolü tüm vücudumuz için olduğu gibi karaciğer için de çok önemlidir. Beslenmede yağ, şeker ve karbonhidrat tüketiminin azaltılması, vitamin ve mineral açısından zengin olan sebze ve meyve tüketiminin arttırılması, düzenli öğünler halinde beslenme, katkılı hazır gıdaların en aza indirilmesi gereklidir. Sigaranın bırakılması ve alkol alımının azaltılması önerilir. Beslenme ve yaşam biçimi ile birlikte özellikle yürüyüş ve/veya yüzme gibi sağlıklı bir fiziksel aktivitenin düzenli hale getirilmesi karaciğer yağlanmasında olumlu yönde gerileme, karaciğer testlerinde ve diğer metabolik testlerde iyileşme sağlar ve gelecekte oluşabilecek ciddi bir karaciğer hastalığı önlenmiş olur.
Hepatit virüslerini ne kadar tanıyorsunuz?
Hepatit A, hepatit B ve hepatit C virüsleri karaciğere yerleşerek infeksiyona neden olurlar. Hepatit A virüsü hasta kişilerden dışkı yolu ile çevreye yayılır, kirli su ve ellerle ağız yolu ile bulaşır. Korunmada tuvalet ve el temizliği çok önemlidir. Hepatit A iyileşme sağlandığında kronikleşmeyen bir infeksiyon iken hepatit B ve hepatit C infeksiyonlarında kronik bir infeksiyon söz konusu olabilir. Kronik infeksiyon sessiz ve yakınmasız bir durumdan karaciğer sirozu dediğimiz belirgin karaciğer hasarına kadar değişkenlik gösterebilir. Bu da çevremizde sağlıklı görünen ama hepatit B veya hepatit C virüslerini kanlarında taşıyan ve bulaştırma potansiyeli olan bireyler olduğu anlamına gelir. Bulaşma kan ve kan ürünleri ile temas veya cinsel yolla olur. Güvenli olmayan cinsel ilişki ve uyuşturucu madde kulanımı (ortak kullanılan injektörler vs) önemli risk faktörleridir. Günümüzde kan ve kan ürünlerinin kullanımından önce bu virüsler mutlaka test edilmektedir. Tek kullanımlık tıbbi malzemeler ve tıbbi cihazların gerekli dezenfeksiyonları sağlanmaktadır. Bu şekilde tıbbi yolla hastalık bulaşma riski önlenmektedir. Ancak ev ortamında infekte kişilerle ortak tıraş bıçağı, tırnak makası gibi kanla temas eden aletlerin kullanımı veya pekçok kişiye kullanılan ve yeterli dezenfekte edilmemiş aletlerle yapılan manikür, pedikür ve cilt bakımı gibi işlemler infeksiyonun yayılmasında etkili olmaya devam etmektedir. Bu hizmetlerin alındığı yerlerin titizlikle seçilmesi daha da iyisi kendi bakım malzemelerini götürerek (manikür-pedikür seti gibi) gerekli işlemlerin yapılması en doğrusudur. Hepatit A ve B virüslerinin aşıları vardır. Ancak hepatit C için aşı mevcut değildir. Özellikle aile bireylerinde hepatit B virüsü bulunan kişilerin test edilerek hepatit B aşısı yapılması kuvvetle önerilmektedir.